Üniversite sınavını kazanıp kayıt yaptırdıktan sonra başlayacak olan dönem insan hayatının en güzel dönemlerinden biridir. Hele ki yurt olayını da atlatıp ailenizi ev tutma konusunda ikna edebilmişseniz bir çeşit cennete düşmüş sayılırsınız.
Şimdi artık annenizin ikide bir takdir ettiği “çocuğum çok düzenli, çok temiz” sözünün bir anda nasıl yok olduğunu göreceksiniz. Üstelik bu dönüşümden hiçbir sıkıntı duymayacaksınız. Haftada 13 kere yediğiniz makarnanın tenceresi yıkanmayacak, kirli çoraplar çamaşırların arasından çıkacak. Yapmasanız çok iyi olur ama büyük ihtimal sigarayı deneyecek ve küllükleri dolup dolup boşaltır hale geleceksiniz. Hatta boşaltmayacak, oturduğunuz yere yakın duran bütün çukur nesneleri küllük haline getireceksiniz. Olsun, bunlar öğrenci evinin “raconları.”
Müthiş Fikirler Üretilir
Parasız bir evde nasıl yaşanır konusundaki yaratıcılığınız had safhaya varacak. Öncelikle makarnadan başka, hazır çorba, yumurta, çay, ucuzundan peynir ve zeytin, gene ucuzundan margarin yağı ve hazır reçel, bazen de domates ve salatalık ile yaşayacaksınız. Bu yüzden arkadaş evinde yemeğe gitmenin ve iyi niyetli komşu teyzelerin getirdiği ürünlerin kıymetini öğreneceksiniz. Uç noktada bir örnek verelim. Duş başlığı bozulduğu zaman yenisini alamayıp bir pet şişeye bir sürü yerinden ince delikler açacak, duşun borusuna ağız ucundan onu takacaksınız. İşe yaradığını görüp sevineceksiniz. Sonra yıllar çabucak geçecek, okul bitecek. Öğrenci evi hayatı da bitecek. Ne zaman hatırlasanız özlemle gülümsediğiniz anılarınız olacak.