Şüphe, endişe, korku, evham hepimizin zaman zaman yaşadığı normal duygulardır. Paranoya ise bu duyguları gerçek olmadığı halde abartılı ve yoğun şekilde yaşamaktır. Psikologların tanımı böyle. Kişiler genellikle üç değişik alanda kendilerini tehlike altında hissederlermiş. Bunlardan ilki duygusal ve zihinsel alanda.
Yani kişi sürekli hakkında yanlış konuşulacağını, dedikodu yapılacağını, kendisine zarar verecek fikirlerin yayılacağını düşünürmüş. İnsanların onu dışlamak, ezmek, küçük düşürmek ya da kullanmak için planlar yaptığını sanırmış. İkinci nokta fiziksel anlamda hissediliyor. Kişilerin sürekli olarak ona saldıracağına, zarar vereceğine, sevdiklerine ve kendisine şiddet uygulayacağına inanmış hastalar oluyor. Üçüncü olarak finansal açıdan sürekli tehlikede olduklarını sananlar var. Kimseye güvenmeyen, herkesi potansiyel hırsız sanan tipler bunlar.
Öz Güven Sorunu
Paranoya yaşayan insanların öz güvenleri düşüktür. Kendilerinin iyi özellikleri olduğuna inanmadıkları gibi başkalarının da iyi olabileceğine inanmazlar. Bu nedenle sosyal ilişkilerde ya da iş hayatında hep zorluk çekerler. Çoğunlukla gergindirler, şaka kaldıramaz, gevşeyemez, eğlenemezler. Çünkü onlara göre dünya ona karşıdır, her an tetikte olmalıdır.
Siz de sıradan sözlerden aşağılama anlamı çıkartıyorsanız, sürekli kin güdüyorsanız, yeterli bir sebep yokken hep başkalarının size yaptığı kötülüklerden bahsediyorsanız, başkasına söyler korkusuyla karşıdakine açılmaya korkuyorsanız, hatta eşinizin sadakatini sorgulamaya başlamışsanız psikolojik destek alma zamanı gelmiş demektir.