2004 yılında birkaç genç Amerika’lı bilgisayar programcısının kurduğu Facebook, şu anda üzerinde kitaplar dolusu yazılar yazılan bir oluşum. Dünyadaki etkileri hakkında tezler hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız “Arap Baharı” denilen toplumsal oluşumların en büyük yayılımcılarından. Kendisi direk olarak ilgilenmese bile yarattığı iletişim ağı ile her şeyi her anda duyurabiliyor.
Ama Facebook’un etkileri sadece haber vermeye yardımcı olmak, paylaşma zemini hazırlamak değil. Artık istenmeyen etkileri de dolaylı olarak çıkıyor. Bu arada Facebook ile ilgili küçük ayrıntıları da vermeyen geçmeyelim. Örneğin logosunun rengi mavi, çünkü kurucusu olan Mark Zuckerberg renk körü. Ayrıca ne yaparsanız yapın, kurucularını engelleyemiyorsunuz. Ve ilk logosunda Al Pacino yer alıyordu, hatırlayanlar bilir.
Kötü Etkiler
Şimdi gelelim kötü etkilerine. Her üç boşanmadan biri artık Facebook yüzünden oluyor. Eşlerden biri “Yapma, çok kullanıyorsun” dediğinde sorun çıkıyor, hatta birbirlerini bıçaklıyorlar. Kıskançlıklar had safhada. Üstelik bunların çoğu haklı. Facebook artık sadece paylaşım sitesi değil, insanların rahatlıkla yalan söylediği bir çapkınlıklar sitesine dönüşüyor. Kendilerini teşhir ettikleri bir salon gibi.
Gidilen gezilen yerler, yenilen içilen her şey, çoluk çocuk, bütün görüntüler ortada. Sitenin ruhuna uygun olarak haberleşme işlevi öne çıktığı zaman gene de çok işe yarayabilir, bu kesin doğru. Bu arada Çin’de 2009 yılından beri Facebook’un yasak olduğunu da ekleyelim.